Nerede görsem tanırım seni
dağda, kırda, bayırda
saklansan da
en güzel çiçeğin arkasına
batar dikenlerin
yüreğime gizlice
Tanırım seni
en kalabalık otobüslerde
parmak uçlarına kalkıp
insan başları arasından
ensemde gözlerin
Tanıyorum seni
bilerek yanımdan geçiyorsun
ayaklarının kiri
değmesin diye
topluyorum gölgemi
Tanırım seni
en zayıf anımda
sokuluyorsun sansar gibi
cenaze törenlerimize
siyah gözlüklerinle
dudaklarında yalandan bir hüzün
gözlüklerinin arkasında
kahkahalar dökülüyor gözlerinden
Bir yılan gibi süzülüyorsun
yatağıma, yastığıma
rüyalarımın uçurumu
tanıyorum seni
Çocukların ellerinden
oyuncaklarını çalan da sen
bunca hırsızlık, entrika
zulüm, vahşet, talan da sen
kavgamızda ölenlerin ardından
ihanetinle kalan da sen
ekmeğimizi sömürüp
kursağımıza sokmadan
alan da sen
tanıyorum seni